• sabahin korunde olan, ve hep pazartesileri olan, ve hep gidilmesi gereken, ve de hep en sikici olan ders.
  • (bkz: ders)
  • gayet 8:40'dir. kisaca bir odtu iskencesidir. hatta 8 40 yayinlari diye kitabevi acsan yok satar belki..
  • odtu'deki bir sekiz kırk dersi*ne yetişebilmek için semt servislerinin yedi otuz olanına binmiş olmak gerekir, bir sonraki dokuzdadır çünkü. nerden baksanız yedide kalkmış olmak demektir bu da. hiç çekilmez. kebap bir ortam olduğu sanılan odtu mimarlık fakültesinde peck yaygın kullanımı olan bu 8 40 dersi insanın tasarım havasını söndürür oysa, gözlerinin altına morhalka yapar, bir de jale teyze'nin poğaçalarına talim ettirir-di.
    (bu cümlenin sonunda di'li geçmiş zaman eki çok şık durdu bence.)
  • hayatta gitmedigim, mezun olana kadar da gitmeyecegim ders.
    (bkz: aferin)

    yillar sonra gelen edit: anladim ki gitmeden mezun olmak pek zormu$. az sonra gidecegim ders.
  • yararlı bir derstir aslında... derse gidiyorum diye evden çıkılabilir, kantinde oturup kahvaltı yapılır, gazete okunur, o gün yapıması gerekenler belirlenir, sonra 9da bilgisayar labları açılınca internete girilir, sonra da derse giren birinden ders notları alınarak arkadaşlarla buluşulcak yere gidilir
    (bkz: pişkinlik)
  • her hafta bir kere ya$agidim berbat olgu,
    8 40 dersi - calculus - pazartesi* uclusunun en guclu ve kotu karakteri..
  • 7 sene okudum o odtude de bi kere girdim, onda da uyudum. saolsun hocam ustumu de ortturmustu paltoylan.
  • keşke her gün çarşamba ve perşembe olsa dedirten ders saati (bkz: bayık dersler saati)
  • istanbul üniversitesinde ancak 2001 yılında ilk ders olmayı başarabilmiş derstir. fakülteye ilk girdiğimizde maalesef 8:00 dersi diye birşey vardı. o nedenle ilk geldiğinde sevinçle karşılanan bir dersti.
hesabın var mı? giriş yap